Kırsalda iş gücü sorunu üzerine
Kendi deneyimlerimden yola çıkarak sizle paylaşmak istediğim önemli bir konu da kırsalda iş gücü yetersizliği üzerine. Peki bu bir sorun mudur, evet ciddi bir sorundur.
Kırsal üretim ile uğraşan yerleşik aileler maalesef kendi çocuklarını okutmak için daha konforlu, yola yakın markette yaşayabilsin diye çoğunlukla okul bitince ya da evlenince kasaba ve şehirlere gitmesine göz yumuyor. Sonrasında ise kendi kırsal üretimi için eski imece kültürü de sürmediği için oldukça zor durumda kalıyor. Bölgeden bölgeye değişiklik gösterse de köylerde genç nüfus neredeyse yok. Tarlasını eken, hayvanları olan yaşlı nüfus ise bazı güncel gelişmelerle baş etmekte zorlanıyor. Örneğinil/ilçe tarım ilişkilerini takip edemiyor teşvik ve kolaylıklardan haberdar olamıyorlar, işlerini geliştiremiyor, eticaret vb yeni pazarlara erişemiyorlar, çok uygun fiyatlara işlerini kolaylaştırabilecek teknolojilerden faydalanamıyorlar, borçlandıkları zaman finansal yönetimi kolaylıkla yönetemiyorlar.
Zanaat bilgisi olan “usta” ama aslen ustalıktan hayli uzak en azından bir ustayla çalışmış ya da meslek lisesi okumuş olan kırsal emekçiler ise bir tür arada kalmış bir profil sergiliyorlar. Genelde ilişkiler üzerinden yürüyen bu hizmet alışverişi sistemli olmaktan da yine hayli uzak. Genellikle “hallederiz abi” modunda ve işleri yarım yamalak yapıyorlar, sürdürülebilir ilişkilerle hizmet almak için ya çok şanslı olacaksınız ya da gerekli alet edevatı alıp kendiniz yapacaksınız. Mümkünse tahta, demir, nalburiye ihtiyaçlarınız ve bunları işlemeye gerekli olan aletlerinize yatırım yapın, hem eliniz bu aletlere alışsın hem de “usta”lardan, komşulardan sosyal beceriniz ölçüsünde destek alın ama kentlerde olduğu gibi parasını verelim hizmeti alalım anlayışını unutun.
Komşuların bilgi dağarcığından faydalanın, özellikle 60 yaşının üstünde olan komşularınızı dinleyin, size aktardıkları bilgileri deneyimleyin sonuçlarını bir kenara not edin. Her zaman alternatif deneyimlere alan açın ve kendi deneyimlerinizle onlardan aktarılanları harmanlayıp gayretlerinizi buna göre şekillendirin.
Sadece kendi yerel çevrenizle sınırlanmayın civar köylere gidip kahvelerde aklınızdaki soruları çekinmeden sorun, kendinizi tüm samimiyetinizle ifade edin. Size maaşınızı, sigortanızı, ana babanızı, kaç yıldır evli olduğunuzu her şeyinizi soracaklardır bunun karşılıklı güven için bir gereklilik olduğunu varsayın.
Kentlerde yaşayan akıllı arkadaşlarınızı misafir edin, onların fikirlerini bir kenara not edin, mümkünse onları basit işlerde çalıştırın, unutmayın ki bir elin nesi iki elin sesi var. Arkadaşlarınızın hizmetlerini ödüllendirmeyi unutmayın, mümkünse kendi üretiminiz olan içi dolu kavanozlarla.
Kırsal bir yaşantıyı şekillendirirken günümüz nimetlerinden faydalanarak sistem kurun, Çin Malı basit aygıtlar ile kendinize zaman kazandırabileceğiniz araç gereçlere para harcayın. Bol bol nasıl yapılır videosu izleyip izlediklerinizi küçük ölçekte uygulayın. Kimsenin aklına gelmeyen, uygulanmayan pratik çözümler üretebildiğinizi gören kırsal bileşenler en azından size saygı duyacaktır. Kimseye bağımlı olmadığınızı hissettirin, kimseye de bağımlı olmayın.
Gençleri çevrenize toplayabilecek cazibeler bulmaya çalışın; eğlenceli bir havuz, su kenarı, güzel bir ses sistemi, hoş bir muhabbet, çadır alanları, ev yapımı şarap vb. gibi imkanlarla gençlerin sizinle iyi vakit geçirmelerini kolaylaştırın, hata yapabilme, aşırıya kaçabilmelerine göz yumun.
En en önemlisi ise sizin beklentilerinize uymayacak hizmet alımlarınızda asla hayal kırıklığına uğramayın, işinizi mümkünse kendi imkanlarınızla halledin, mümkün değilse hayal kırıklığına uğramamak için sıkı tutun, her şeyi yazın ve fotoğrafını çekip hizmet alacağınız kişiye de yollayın. Hallederiz abi dediklerinde sizinle aynı şeyi söylediklerinden emin olun.
Son olarak sabahları erken kalkın ve erken kalkamayanlardan hizmet almayın.