Ekopunk ya da Ecopunk Kimdir, Nedir
1984 yılında Bruce Sterling ve William Gibson’ın çerçevesini çizdiği Siberpunk‘a gönderme üzerinden geliştirilmiş Ecopunk kavramını tam da günümüze uygun olarak ortaya atmak isterim. Siberpunk kavramını daha iyi anlayabilmek için 2007’de yazdığım şu geniş kapsamlı araştırma makalesini inceleyebilirsiniz:
PostmodernBirFenomenOlarakSiberpunk.PDF dosyasını indir.
Zaman içinde üzerine daha çok şey paylaşmayı planladığım Ekopunk görüntüsü bir distopik felaket sonrası elektrikriğin kalmadığı bir yeni ortamda su kenarlarına yakın yaşayıp avlanmaya çalışarak doğaya uyum sağlamaya çalışan ve deden kalma mekanik aletlerle yaşamda kalmak içğn biraz teknik bilen kabileleri hatırlatıyor ya da bir bir ğst viteste Mad Max ortamı.
Çevresel kirlilik, iklim krizleri, teknolojik bağımlılık ki ekonomik dönüşüm tümden o yöne gidiyor. Facebook ve bağlı sosyal medya uygulamalarının bir kaç saat kapalı kalması büyük bir ekonomik sıkıntıya sebep olabildiği günümüzde doğal afetlerin de arttığını görüyoruz, anlayacağınız siberpunk evrenine koşar adım gidiyoruz. Doğadan ayrışan ve kendini konformizme hapseden insanın kredi kartı ya da dijital para köleliğinden bir tür post-truth balonundan kaçışı kurtuluşu var mı?
Tüm sınırlar hikayenin anlatılma biçiminden kaynaklanıyor diye düşünüyorum. Sınırları tümden yok sayamayız elbette yoksa aslolan hikaye anlaşılmaz ancak eski bir hikayenin paradigmasıyla savrulan kolektif inançlarımız, düşüncelerimiz ile sınırlandığımızı görmemiz gerekiyor. Özellikle boşuna sentezlemekle uğraştığımız gereksiz bilgi okyanusunda yüzdüğümüzü düşünürsek, bilgisayarların evrimine insan eşlik edebiliyor mu diye sormak gerekir, peki çevre teknolojiye göre nasıl bir değişim gösteriyor?
Siberpunk, Biopunk ile ortaya konan yakın gelecek vizyonu büyük oranda gerçekleştiği için artık yakın geleceğe dair siberpunk hikayeler bulmak imkansız, o yüzden post-siberpunk günlerinde anlam bulan bir kavram olarak değerlendirebiliriz ekopunk’ı. Evrimsel sürecimizi teknolojik ilerlemelerle barıştırmaya, kaynaştırmaya dönük bir hareket olarak yorumlayabilirsek ekopunk çevre ve insan doğasına zarar veren teknolojiyi reddeder. Hem deterministik açıdan hem de kısa dönemde bir nevi ekosistemler bütünü olan gezegenimizi koruyabilmek adına. Bu geniş reddetme elektrik, petrol ürünü, mikroçipi de kapsıyor olsa da bir parça esneyerek daha fazla kişiyi dahil edebiliriz. Bunun kriteri de verdiği zararı telafi etme şansını bu üreticilere tanımak (böyle bir otorite şu an için elit güçler). Bu sayede dönüşüm için ihtiyaç duyduğumuz elektrikten faydalanabilecek, tamamen mekanik teknolojilere mahrum kalmayacağız. Yenilenebilir enerjiye yönlenmek, daha akıllı tasarımlarla verdiği zararı minimize edecek iyi niyetli kurum, kuruluşlarla ideal olana yönelebileceğiz. Buna rağmen hala verdiği bir zarar varsa bunun için doğaya bedelini ödeyerek temizlemeye katkı sağlayan yatırımcılar gibi. Tabi işin bu tarafını daha çok Paris İklim Anlaşması ele alıyor (otorite gereği) ve çevreye dair bir karbon borsası oluşturuluyor bu borsada elde edilen gelirin ne kadarının çevreye ya da insan doğasına harcanacağı ise muamma. (bkz. Great reset)
Gel gör ki bir ekopunk seçtiği teknolojilerde kendine has kriterleri gözetir, ciddiye alır hatta yaşamsal görür. Bu ciddiyet punk kavramının yapıbozumcu inanma geleneğinde vardır. Tüketim çılgınlığına aldanmaz tüketimde seçicidir, kendisi yapar (DIY), reklamlara bakmaz araştırır, içinde bulunduğu ortamı bir ekosistem olarak görür, kendini buna entegre ederken doğayı ve doğasını gözetir, meditasyon yapar, nefesinin farkında olır, suya, toprağa ve diğer canlı türlerine saygılıdır, tüm dünyayı değiştirmek için kendini ve ekosistemini mikro ölçekte geliştirir, toplumlara dayatmaz, şikayet etmez kabilesini geliştirmek için mikro çözümler üretir, karar alırken her unsuru gözlemler, dinler, kriterleri içine alır, ekosistemindeki sosyolojisini, en önemlisi doğayı dışlamaz, gerekiyorsa yeni paradigmalar ortaya koyar ve fantastik bir hikayeye de bilim kurgu kadar yakındır, gerekirse ateşle, ağaçla bile konuşabilir.
Aklıma geldikçe Ekopunk kavramı hakkında daha çok yazmak ve böylece ekokoy.com sitemize de küçük katkılarda bulunmak istedim. Okuduğunuz için teşekkürler, paylaşarak motivasyonuma katkıda bulunabilirsiniz.